Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.
Bahçeli’nin, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yüzde 50+1’in değişmesi isabetli olur” çıkışına ne yanıt vereceği merak ediliyor.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Almanya ziyaretinin dönüşünde uçakta açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi için yüzde 50+1 şartının değişmesini istediğini söylemişti.
Erdoğan, “50+1 şartının değişmesi isabetli olur. Çoğunluğu alanın seçilmesi halinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz, yanlış yollara sevk etmez. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa…” demişti.
GÖZLER BAHÇELİ’YE ÇEVRİLMİŞTİ
Erdoğan’ın bu çıkışı, siyaset kulislerinde ‘MHP’den kurtulmak istiyor’ iddialarına yol açmış, gözler MHP lideri Bahçeli’ye çevrilmişti. Görüşü sorulan MHP’li kurmaylar, “Salı gününü bekleyin” diyerek bugünü işaret etmişti.
BAHÇELİ KÜRSÜDE
Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
* Anadolu’da 1000 yıldır varoluşumuzun sırrı tehlikeleri zamanında sezen, tehditleri kaynağında eriten isabetli duruştur. Tarih boyunca Anadolu kıtaların kavşak noktası, ticaret koridorlarının kesişme rotası, mücadele sahasıdır. Coğrafyanın kader olduğu iddia edilir. Tarihin koordinatları doğru şekilde okunamazsa hayal kırıklığı kaçınılmazdır.
* Beşeri cevher büyük Türk milletidir. Vatana adını veren millettir, ülkeye adını veren millettir, devlete adını veren millettir. Milletin adı ise Türk’tür. Millet kavramı üzerine kuşku uyandırmak isteyenlerin hedefi bellidir. Coğrafyanın mesajı, tarihin akış istikameti milli şuurla kavrandığında Allah’ın izniyle Türk milletine hiçbir mendebur niyet zarar veremeyecektir.
* İmparatorluk mirasına sahip Türkiye’nin mücahir bölgelerinde ve kültürel etki alanlarında olan biten hiçbir krize duyarsız kalmayacağı tarihi ve coğrafi bir vakadır. Şam’dan Bağdat’a, Karabağ’dan Kudüs’e, Kırım’dan Kerkük’e, Kabil’den Keşmir’e, Üsküp’ten Trablus’a, Gazze’den Kahire’ye gelişen her hadisenin gelip dayanacağı yer Türkiye ve Türk vatanıdır. Bizi ne ilgilendirir dediğimiz gün, bağrımıza zehirli hançerin saplandığını çok geçmeden görür ve yaşarız.
FİLİSTİN MESAJI
* Milli güvenliğimizin savunması vatan topraklarından değil, gönül, kültür bağlarımızın ilmik ilmik vicdanlara dokunduğu coğrafyadan yapılmalıdır. Filistin’in huzuru, Türkiye’nin huzurudur. Suriye’nin istikrarı Türkiye’nin istikrarıdır, Irak’ın esenliği Türkiye’nin esenliğidir. Filistin, 16. yüzyıldan itibaren egemenlik şemsiyemiz altına girmiştir. Aziz ecdadımız Filistin’i Şam Beylerbeyliği’ne bağlı 3 sancak altında bağlamıştır. Dün sancağımız olan Gazze’nin bugün felaketine sırt dönmemiz, suskun kalmamız milli ve manevi emanetlerimize saygısızlık olacaktır. Bizim için bu konuda tarafsızlık diye bir şey söz konusu olamaz.
* Camiler, kiliseler, fırınlar, ambulanslar, su şebekeleri, yollar, köprüler, mezarlıklar, insana dair ne varsa bombalanıyorken Almanya Başbakanı’nın ‘İsrail’in yaptığı nefsi müdafaa’ demesinde ahlaki karşılıktan bahsetmek mümkün müdür? Bu nasıl bir nefistir ki katilde olup da maktulde yoktur. Yüzünde cenneti taşıyanlarla özünde cehennemi barındıranların ebedi mücadelesinde kazanan bellidir. Zafer her zaman inananların hanesine yazılacaktır.
ERDOĞAN’IN ALMANYA’DAKİ GAZZE MESAJLARI
* Berlin’deki ortak basın toplantısında Sayın Cumhurbaşkanımızın, Almanya Başbakanı’nın üzerine çekinmeden haykırdığı gerçekler Türk milletinin her şeyi bilse de susmayı tercih eden bazı Arap ve İslam ülkelerinin ortak sesidir. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyen milli basiret herkese dersini vermiş, muhatabının gevşeyen vidalarını da sıkmıştır. Gazze’de her saat başı 6 çocuk hayatını kaybetmektedir. İsrail’in soykırım suçuna sessiz kalanlar, 46 gündür süregelen devlet terörünü görmezden gelenler bir gün insanlık vicdanında mahkum olacaklardır. Almanya da bu kategoridedir. Çok şükür bizim geçmişimizin hiçbir sayfasında, gaz odaları caniliği, toplama kamplarının lekesi yoktur. Almanya’nın İsrail soykırımına ilik nakli yapanlar arasında bulunması feci bir sapma halidir. Türkiye’ye yeni nesil savaş uçağı satmak için ayak sürtmeleri… KAAN yakında havalanacak ve zora girmemizi bekleyenleri de inşallah teker teker çatlatacaktır.
“SAVAŞ VE SOYKIRIM SUÇU SABİTLENMİŞTİR”
* Uyanışa geçen küresel vicdan, İsrail halkı arasındaki keskin bölünmeler, Netanyahu’yu yalnızlığa itmektedir. Çıkmaza sürüklenen, kafası ve kalbi rehin altında olan İsrail Başbakanı’nın siyasetten silinip gideceği günler uzak değildir. İsrail ve Filistin arasında acil ateşkes sağlanmalıdır. Artık tahammül eşiği aşılmış, savaş ve soykırım suçu sabitleşmiştir.
AYRINTILAR GELECEK…