Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 4. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Sevgili dava ve yol arkadaşlarım, AK Partimizin değerli mensupları, Kıymetli misafirler, salonumuzun dışında, ülkemizin ve dünyanın dört bir yanında gönlüyle, kalbiyle burada olan değerli kardeşlerim, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum. Kongremizi teşrif eden saygıdeğer devlet başkanlarına, bakanlara ve parti temsilcilerine hoş geldiniz diyorum.
Hakka ve millete hizmet sevdasına, Türkiye sevdasına gönül veren herkes bedeniyle olmasa bile kalbiyle, ruhuyla, aşkıyla, sevdasıyla bu salondadır. Bu sevda, hayatımızın gayesi olan davamızı yüceltme sevdasıdır. Bu sevda, Türkiye Yüzyılını inşa etme sevdasıdır. Bu sevda, Türkiye Binyılına yürüyüş sevdasıdır. Bu sevda, şehitleri ve gazileriyle ecdadın emanetine sahip çıkma sevdasıdır. Bu sevda, “yok sayıldıkça daha çok var olanların” sevdasıdır. Bu sevda, kutsalları, ülkesi ve milleti için gözünü kırpmadan canını ortaya koyanların sevdasıdır. Bu sevda, ak saçlı ninelerimizin, ak sakallı dedelerimizin, gözleri umutla parlayan kadınlarımızın, erkeklerimizin, gençlerimizin sevdasıdır. Bu sevda, daha doğmamış bebeklerin, gelecek kuşakların sevdasıdır.
Bu sevda, her gün yeni bir umutla uyanan mazlumların, mağdurların sevdasıdır. Bu sevda, her seçimde sandıklardan partimizi birinci çıkaran ana kadememizin, kadın kollarımızın, gençlik kollarımızın, mahalle ve sandık temsilcilerimizin, velhasıl teşkilatımızın tüm mensuplarının, AK Parti’ye gönül veren herkesin, AK Parti ailesinin tüm üyelerinin sevdasıdır. Bu sevda, ülkemizin, milletimizin ve devletimizin beka mücadelesinin adı olan Cumhur İttifakının sevdasıdır. Bu sevda, bin yılda bu toprakları vatan yapan, Allah’tan başka kimseden korkusu olmayan, vicdanı ve irfanıyla, bilgisi ve görgüsüyle insanlığa örnek olan aziz milletimizin her bir ferdinin sevdasıdır.
Yoluna kurban olduğumuz bu sevda. Adana’nın, Adıyaman’ın, Afyonkarahisar’ın, Ağrı’nın, Aksaray’ın, Amasya’nın, Ankara’nın sevdasıdır. Bizi biz yapan; bir yapan, diri tutan, hayat veren bu sevda. Antalya’nın, Artvin’in, Aydın’ın, Ardahan’ın, Balıkesir’in, Bartın’ın, Batman’ın, Bayburt’un, Bilecik’in sevdasıdır. Kapılmaktan şeref duyduğumuz bu sevda. Bingöl’ün, Bitlis’in, Bolu’nun, Burdur’un, Bursa’nın, Çanakkale’nin, Çankırı’nın, Çorum’un, Denizli’nin, Diyarbakır’ın sevdasıdır. Uğruna varlığımızı adadığımız bu sevda. Düzce’nin, Edirne’nin, Elazığ’ın, Erzincan’ın, Erzurum’un, Eskişehir’in, Gaziantep’in, Giresun’un, Gümüşhane’nin, Hakkari’nin, Hatay’ın sevdasıdır.
Kalbimizde sönmeyen bir ocak gibi tüten bu sevda. Iğdır’ın, Isparta’nın, İstanbul’un, İzmir’in, Kahramanmaraş’ın, Karabük’ün, Karaman’ın, Kars’ın, Kastamonu’nun, Kayseri’nin, Kırıkkale’nin sevdasıdır. Dilimize destan olan bu sevda; Kırklareli’nin, Kırşehir’in, Kilis’in, Kocaeli’nin, Konya’nın, Kütahya’nın, Malatya’nın, Manisa’nın, Mardin’in, Mersin’in, Muğla’nın, Muş’un sevdasıdır. Su gibi, ekmek gibi, aş gibi aziz bildiğimiz bu sevda. Nevşehir’in, Niğde’nin, Ordu’nun, Osmaniye’nin, Rize’nin, Sakarya’nın, Samsun’un, Siirt’in, Sinop’un, Sivas’ın sevdasıdır. Bize haysiyetli, basiretli, hamiyetli ve asil bir millet olduğumuzu hatırlatan bu sevda. Şanlıurfa’nın, Şırnak’ın, Tekirdağ’ın, Tokat’ın, Trabzon’un, Tunceli’nin, Uşak’ın, Van’ın, Yalova’nın, Yozgat’ın, Zonguldak’ın sevdasıdır.
Gönül coğrafyamızı kucaklayan bu sevda; Lefkoşa’dan Karabağ’a. Saraybosna’dan Sarı Irmak’a. Medine’den Semerkant’a. Kudüs’ten Kazan’a. Alp Dağlarından Altay Dağları’na. Adriyatik’ten Afrika’nın ortalarına kadar. Gerisinde binlerce yıllık tarih, kültür, medeniyet kardeşliği ve kader ortaklığı olan necip bir milletin sevdasıdır. kardeşlerimi bir kez daha muhabbetle selamlıyorum.
Kuruluşundun bugüne AK Parti’nin temsilcisi olduğu sevdaya, davaya, yürüttüğü çalışmalara, verdiği mücadeleye destek olan, katkı sağlayan, fedakarca sorumluluk üstlenen herkese şükranlarımı sunuyorum. AK Parti çatısı altında ülkeye ve millete hizmet verip de ebediyete irtihal etmiş kardeşlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Bilhassa, ülkemizin üzerinde son dönemde oynanan en büyük oyunların tekmilinin birden sergilendiği 14 ve 28 Mayıs seçimlerindeki gayretlerinizi asla unutmayacağız.
Bu seçimlerde, milli iradenin tecellisi için gece-gündüz çalışan her bir teşkilat mensubumuz ile milli iradeye sahip çıkan her bir vatandaşıma, buradan tekrar teşekkür ediyorum. Bu seçimlerde omuz omuza mücadele ettiğimiz Cumhur İttifakındaki her bir ortağımıza, ittifak partilerimize gönül veren kardeşlerimize hassaten teşekkürlerimi sunuyorum. İnşallah 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimlerinde bu kararlı tutumu tekrar sergileyerek, Türkiye Yüzyılının muştusunu bir kez daha cümle aleme beraberce ilan edeceğiz.
“Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası” diyen Yunus Emre’nin izinde. “Dün dünle gitti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” diyen Hazreti Mevlana’nın yolunda. “Lütfunu dilediğine vereceğini” buyuran Rabbimize ram olarak.Yeminli İslam ve Türk düşmanlarının ne dediğine bakmadan. Davamızın ve memleketimizin söz konusu olduğu her durumda, geri kalan her şeyi teferruat görerek durmadan, yorulmadan, usanmadan yolumuza devam edeceğiz.
Güven ve istikrar iklimini tahkim etmek, insanımızın refahını artırmak başta olmak üzere, milletimize verdiğimiz tüm sözleri yerine getireceğiz. Cumhurla Cumhuriyetin arasındaki duvarları yıktığımız gibi, Cumhuriyeti gerçek demokrasiyle kucaklaştıracak sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasayı inşallah ülkemize kazandıracağız.
Depremle yıkılan şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmakla kalmayacak, deprem tehdidi altındaki tüm yerleşim birimlerini tekrar inşa ve ihya edeceğiz. Siyasi, sosyal, bireysel sapkın akımları destekleyerek milli bünyemizi, aile kurumumuzu, değerlerimizi yıkmayı hedef alan sinsi faaliyetlerin kökünü kurutacağız. Yarısı yalan, yarısı yanlış haberler ve beyanlarla milletimizi, özellikle de gençlerimizi karamsarlığa sürüklemek isteyenlere izin vermeyeceğiz.
Sınırlarımız içinde ve dışında tek bir insanımızın dahi burnunun kanamasına, onurunun zedelenmesine, hayallerinin gölgelenmesine rıza göstermeyeceğiz. “Terörü kaynağında kurutma” stratejimizi kararlılıkla uygulayacak, PKK’sından FETÖ’süne, DEAŞ’ından marjinal örgütlere kadar eli kanlı canilerden döktükleri her damla kanın hesabını misliyle soracağız. “Bir gece ansızın gelebiliriz” ikazının, vatanımızın bekasına kast eden alçakların yüreklerine saldığı korkuyu hiç eksiltmeyeceğiz.